Çocuklar öldüğünde düşleri nereye gider?

Tankların oyuncaklarını ezdiği, sulu boyalarına kan karışan çocuklar savaşla nasıl başa çıkar? Mahkumiyet, masumiyeti yendiğinde geriye ne kalır?

Çocuklar öldüğünde düşleri nereye gider?

Tankların oyuncaklarını ezdiği, sulu boyalarına kan karışan çocuklar savaşla nasıl başa çıkar? Mahkumiyet, masumiyeti yendiğinde geriye ne kalır?

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından hayata geçirilen “Kurşun Geçirmez Düşler: Gazzeli Çocuk Ressamlar Sergisi”, savaşa birinci elden tanıklık eden çocukların masum düşlerinden işgal gerçeğine uzanan çarpıcı bir arşiv niteliğinde. 2009 yılındaki Dökme Kurşun Operasyonu esnasında evlerini, hayallerini, ailelerini ve yarınlarını kaybeden Gazzeli çocuklar, tüm dünyanın kulak tıkadığı trajik hikayelerini; estetik kaygılardan arınmış bir safiyet ve el değmemiş bir içtenlikle kağıda dökerek savaşın yıkımını tüm çıplaklığıyla tasavvur ediyor.

Gazze yanıyor, yardım edecek kimse var mı?

Bisan Shana

Serginin merkezinde 6 yaşındaki küçük Mona’nın resimleri ve Gazzeli Maysa Yousef’in çizdiği Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin portresi yer alıyor. Mona’nın gözleri önünde şehit düşen annesini, küçük bir çocuğun naifliğiyle resmettiği eserler; tüm hakları elinden alınmış, çocukluğunu savaşa feda eden Gazzeli çocukların yaşam ve ölüm arasında verdiği mücadeleyi gözler önüne seriyor. Filistinli çocuklar için gözyaşı döken Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin portresi ise, uzak coğrafyalardaki yüreklere, binlerce kilometre ötedeki hayatlara nasıl dokunabildiğini ve zulmedilen masumlara nasıl umut olabildiğini anlatıyor.

Bazıları artık aramızda olmayan Gazzeli çocukların iç dünyasını ve hislerini ziyaret edeceğimiz; hem acılarına hem düşlerine tanıklık edeceğimiz ve hikayelerine kulak vereceğimiz bu sergide, masumiyetin eserleri tüm saflığıyla ve özgürce yaşayacak. Tıpkı adil bir dünyada tüm çocukların yaşaması gerektiği gibi.